tuhaf bir anı
- Esma Aydan Dikmen Aksoy
- 2 Ara 2015
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 2 Nis 2020
sekiz yaşında toprağa gömdüğüm elma ağacı
henüz uyanmadı, henüz uyanmadı
on yaşında toprağa gömdüğüm babannem
henüz uyanmadı, henüz uyanmadı
sonra fotoğraflar geçmişten birini getirebilir
bir anı, bir gülüşü, bir kişiyi bir kareye hapsedebilirsiniz
böyle öğrendim ben yeşilcedünyamdan
hem, bazen insanları fotoğraflara hapsetmek de iyidir
çünkü benim on yaşında toprağa gömdüğüm babannem
-kadınlar cesetlere değemezler,yanılıyorsun-
henüz uyanmadı, henüz uyanmadı
karpuz kabuğundan gemiler yapan
incir çekirdekleri dolduran ve patlıcan kurutan insan
bir manavdan nasıl esirger, yağmurlu bir günde günaydını
sekiz yaşımda yediğim kuru patlıcan dolması
yirmi dört yaşımda yakıyor midemi
zaten annem de öyle anlatırdı
"ekşi erik yese bir dede, torununun dişi kamaşır"
bir keresinde bir süt dişim bir elmanın üzerinde kalmıştı
bir devrimdi o zaman için sallanan bir dişin
ardında bir boşluk bırakması
fakat benim babannemin dişleri pek keskin değildi seksen ikinci yılında
son öğününde bir bardak sütle yarım muz yemişti, bunu iyi hatırlıyorum
ama bunu süslü bir betimlemeyle talep edememişti
zaten bütün cüneyt arkın filmlerine karamurat diyen babannem
muhtemelen haberdar değildi son yemek fotoğraf sergisinden
işte bu yüzden o yarım muzun fotoğrafı yok; fakat
"yarım bir muz istese bir babanne, torununun kalbi kamaşır"
sekiz yaşında toprağa gömdüğüm elma ağacı
henüz uyanmadı, henüz uyanmadı
bir muz, bir ekşi erik veya bizim köyün sütlü çorbası
henüz uyanmadı, henüz uyanmadı
bir manavın ahı, ah!
henüz tutmadı henüz tutmadı
fakat ben bunları böyle pervasız anlatınca beni tutup sorarlar
"senin babannen kim?" "meteforların gücüne inanır mısın?"
"efendim renklerin gücüne inandığım gibi metaforların gücüne de inanırım
ve gücünüze gitmesin fakat, babannemi halamdan tanırım"
yirmi dört yaşımda bir öğle sonrası
"tebrikler esma hanım, tuhaf bir anı anlatmışsınız"
ความคิดเห็น