top of page

ilk söz

  • Yazarın fotoğrafı: Esma Aydan Dikmen Aksoy
    Esma Aydan Dikmen Aksoy
  • 6 Mar 2012
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 4 Nis 2020


Ben günlük yazmaya başlarken de böyle olmuştu. Lafı geçmişti bir ara, sonra unutulmuştu, sonra birden hatırlandı, yazıldı ve unutuldu. Hayatımdaki pek çok şey aynı biçimde başlıyor olmalı.

Fark ettim ki insanların saygısı kalmamış kelimelere. Ben de kaçtım o insanların arasından, kendime geldim. benliğimle konuşuyor gibiyim şimdi, kimse okumayacakmış gibi. Bazen böylesi daha kolay oluyor. Kimsenin okumayacağına inandığımda, ben daha rahat ben olabiliyorum.

Oysa isterdim insanlar okusun kelimelerimi ve hatta hatırlasın. Ama olmadı. Hunharca karalamaktan ya da yırtmaktan zevk aldılar. Buruşturulmuş kağıt var ya, her kağıt kelimem oldu, oysa her kelimem kağıttan taşıyordu. Bazen insanlara kızıyorum. Sonra kendime de kızıyorum. Bazen kızgınlıkla geçiyor günlerim. Yeni hobiler bulup rahatlıyorum.

Yazıyorum yazmak istediğimde, okuyacak birilerini de arıyorum ama. yazılanlar yazarların/şairlerin mi yoksa okurların mı ben bilmiyorum. Ama okurlarım olsun diye yazıyorum. Söylediklerim ya da yazdıklarım bri gün bir yerde birini etkiler belki.

Bazen düşüncelerim çok dağılıyor. Öyle de olsa yine de okuyalım/yazalım mı?

תגובות


Esma Aydan Dikmen Aksoy
 

Bir gece olur yazarım, bir gündüz olur okurum. Bazen bir renk olurum, bazen bir kedi. Biraz kurmalı saat de, en çok kına kokusu...

 

aa1ada05-ffef-4fcf-b863-52a4d56510f4.jpg
bottom of page