dargın mıyız-ezgi 1
- Esma Aydan Dikmen Aksoy
- 5 Eki 2012
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 3 Nis 2020
"bu sabah uyanırken tam karşıma çıktın, bu sabah uyanırken tam"
gece gördüğü rüyanın etkisiyle uyandı. bazen böyle olurdu. uyanmış ama dalgın, sanki hala rüyada. işte o zaman anlardım ki iyi değilmiş uykusu. benim dileklerim pek bir işe yaramamış. buna üzülmüyorum. asıl üzüldüğüm şey, gökten bir yıldızın boş yere kaymış olması oluyor. gerçi bilmem, belki başka biri de başka bir ülkede aynı yıldıza bakıp bir dilek tutmuştur, belki onunki kabul olmuştur. belki her yıldız bir kişi için kayıyordur. belki ben yıldızın seçtiği kişi olamamışımdır. belki ben, neyse.
"kara karaydı gözlerinin akları, kara karaydı gözlerin"
elini yüzünü yıkadı sonra biliyorum. çünkü o hep öyle yapar. soğuk suyu defalarca çarptı yüzüne. yine de uyanmış ama dalgın. soramadım neyi olduğunu. bizim dilimiz susmaktı belki de. belki de uzun zamandır sustuğumuz için paslanmıştı dilimiz. kim demişti böyle, bedri rahmi mi? belki de.
"dargın mıyız dargın mıyız dargın mıyız yoksa dargın mıyız, bu sabah uyanırken tam"
o böyle durgun olunca, rüyada kalınca ben de onda kalıyorum. o bunu bilmez. pas yüzünden, kilit yüzünden. ben hüzne karşıyım oysa. ama bazen bir umutsuzluk sarılıyor ruhuma. adım hüzün oluyor. adımı bilmiyor, belki de. belki biliyor. bana hiç adımla seslenmedi. duymadım. ama onun sesinden adımı düşlediğimde gözlerim doluyor. belki bir gün söyler diyorum. bir gün yıldız beni seçerse.
"sana üryani eriği hoşafı yaptım, yanına domatesli pilav, yemedin"
kahvaltısını yaptı sonra biliyorum. kahvaltı yapmadan çıkmaz evden. 25 gram kaşar, 30 gram beyaz peynir, yarım domates, bir ufak salatalık, 200 ml süt, 2 dilim kepek ekmeği. işte hep böyle. bazen yumurta beyaz peynirin yerine. ha bir de 2 ceviz içi ya da 5 zeytin. bugün sütünü içmedi. yumurta da yemedi. domates ve salatalığı da atladı biliyorum. kaşarlı tost yaptı kendine, biraz salça sürdü kaşarın üstüne, cevizi de içine koydu. sonra alelacele çıktı sokağa. görüyorum.
"durdun öyle karşımda mahzun bana çok uzaklardan baktın"
ben de çıktım ardından. koştum, koştum. önümde yürüyor görüyorum. aklımda tek bir soru vardı. günlerdir, aylardır, o buraya taşındığından beri sormak istediğim ama soramadığım tek bir soru. ben ona hiç yetişemem. o bunun farkında mı? belki. bilse yavaşlardı belki. insan ayak seslerini duymaz mı? o hep kaldırımlara bakarak yürür. bazen keşke kaldırım olsaydım diyorum. yine dedim. sesimi duydu mu? belki. ayak sesimi duymayan biri düşüncemin sesini duyabilir mi? belki. bir an göz göze geldik, sonra kaçırdı gözlerini. belki.
"her bahar erguvanlar içinde yaşardık, bu bahar erguvan görmedim desem yeri"
içime bahar geldi biliyor mu? önce ilk sonra son. ben yeşili sevdiğim kadar kızılı da severim. yapraklar düştü, aldırmadım. mevsimlerim de onun kadar hızlı. rüzgarlar da öyle sert. yapraklarla dilek tutulur mu? belki. yapraklar beni seçer mi? belki. tek bir soru soracağım ona. yapraklar yardım eder mi? belki.
"dargın mıyız dargın mıyız dargın mıyız yoksa dargın mıyız" *ezginin günlüğü-dargın mıyız
Kommentare